Bor ve türevleri uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Tarihçesine bakılınca, Bor tuzlarının 4 bin yıl önce ilk kez Tibet’te kullanıldığı, Babiller tarafından değerli eşyaların ergitilmesinde, Mısırlılarca mumyalamada, Eski Yunan ve Romalılarca da zemine serpilerek arena temizliği için kullanıldığı saptanmıştır. 875 yılında ise, Araplar ilk kez bor tuzlarından ilaç yapmışlardır.
Modern Bor Endüstrisi, 13. yy’ da Marco Polo tarafından Tibet’ ten Avrupa’ya getirilmesiyle başlamıştır. 1771 yılında, İtalya’nın Tuscani bölgesindeki sıcak su kaynaklarında Sassolit bulunduğu anlaşılmıştır. 1830 yılında İtalya’da borik asit üretimi başlamıştır. Aynı zaman diliminde 1852′ de Şili’ de endüstriyel anlamda ilk boraks madenciliği başlamıştır. Daha sonra, Nevada, California, Caliko Moutain ve Kramer yöresindeki yatakların bulunarak işletilmeye alınmasıyla ABD dünya bor gereksinimini karşılayan birinci ülke haline gelmiştir..
Yurdumuzda ise ilk işletmenin 1861 yılında çıkartılan Maadin Nizannamesi uyarınca 1865 yılında bir Fransız şirketine 20 senelik işletme imtiyazı verilmesiyle başladığı bilinmektedir.
Bor Madeninin Anadolu’daki Tarihçesi
Türkiye’deki bor madenlerinin Doğu Roma İmparatorluğu devrinden beri bilinmekte ve kullanılmakta olduğu tahmin edilmektedir. İlk bor minerali yataklarına Balıkesir İli-Susurluk ilçesinin Sultançayırı bölgesinde rastlanmıştır. Cevher, bir kalsiyum tuzu olup Pandermit olarak uzun süre yabancı şirketler tarafından işletilmiştir.
1861 yılında ilk “Maadin Nizamnamesi” çıkarılarak bu nizamname hükümlerine uygun bir şekilde 1865 yılında Fransız “Desmazures” şirketine Boraks Madeni İşletme imtiyazı verilmiştir. 1887’de Boraks Consolidated Ltd. İngiliz şirketi bu bölgeye yerleşmiş ve 1958’e kadar da işletme imtiyazı alarak faaliyetine devam etmiştir.
1927’ye kadar 624 yabancı şirkete imtiyaz verilmiş, 1944 yılında ise bu şirketlerin büyük kısmı millileştirilmiş ve yabancı sermayeye yeni imtiyazlar verilmemiştir.
MTA ve Etibank gibi yerli kuruluşlar 1935 yılında 2804 ve 2805 Sayılı Kanunlarla arama ruhsatlarını almışlar, II. Dünya Savaşı’ndan sonra arama faaliyetlerini yaygınlaştırmışlardır.
1950 yılında Bigadiç’te, 1952’de Mustafa Kemal Paşa bölgesinde kolemanit yatakları bulunmuş, 1956 yılında da MTA Enstitüsü Emet-Kütahya bölgesinde linyit etütleri yapılması sırasında Hisarcık ve Hamamköy civarında kolemanit yataklarına rastlanmıştır. Bundan iki sene sonra 1958’de bu yatakların işletme imtiyazı Etibank’a verilmiştir.
Balıkesir Bölgesinde Boraks yataklarına sahip olan İngiliz Boraks Consolidated Ltd. Şirketi, Boraks cevherlerinin arttığını görünce Kırka-Sodyum tuzu yataklarını, 1965’den itibaren özel madencilerin elinden devralmaya başlamış ve bu yatakları Türk Boraks adı altında işletmiştir. Saha devir işlemlerinde kanuni noksanlıkların olması nedeniyle Türk Boraks’ın imtiyazı düşmüş ve 1968 yılından itibaren bu sahaların işletme imtiyazları Etibank’a verilmiştir. 1969 yılında proje çalışmalarına başlanmış, 1970’de de tesislerin kurulmasına geçilmiştir.
Başlangıçta yabancı şirketler tarafından işletilen bor madenlerimiz, 1968 yılında yabancı şirketlerin imtiyazlarının devlete devredilmesi ile Etibank ve bir kısım küçük ölçekli yerli şirket tarafından işletilmeye başlanmıştır. 1978 yılında bor madenlerinin devletçe işletilmesi kararından itibaren de madencilik, yatırım, üretim ve pazarlama konusundaki tüm aktiviteler Etibank (bugünkü Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü) tarafından yerine getirilmektedir.
.
BOR İLE İLGİLİ İLGİNÇ BİLGİLER
Türkiye, bor cevherini stratejik maden olarak ilan etmiştir.
Türkiye, Dünya bor rezervlerinin %63’üne sahip…
En kaliteli bor rezervleri Türkiye’de…
Türkiye’deki bor’un yaklaşık değeri “9 TRİLYON DOLAR”…
Türkiye bor rezervi, dünyanın ilgisini Tanzimattan bu yana çekmekte…
Bor önemli bir endüstriyel hammadde…
Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Kütahya illerine dağışmış olan bor yataklarının rezervi, dünyanın şu ana kadar bilinen en büyük rezervi…
Ham haldeyken tonu 400 dolar olan bor minerali işlenerek süper iletken hale geldiğinde (dönüştürüldüğünde) 40.000 – 50.000 dolara yükseliyor.
Türkiye bor ihracatı, değişik ürünler bazında olup madencilik sektöründe ana gelir kaynaklarından birisi…
Ülkemizde bu cevherin kullanım alanlarının genişletilmesi için çalışan kişi ve kuruluşları destekleyen BOREN-Bor Enstitüsü kurulmuştur…
BOR ELEMENTİ NEDİR?
Bor, periyodik tabloda B simgesi ile gösterilen, atom numarası 5, atom ağırlığı 10,81 olan metalle ametal arası yarı iletken özelliğe sahip bir elementtir. Bor tabiatta hiçbir zaman saf halde bulunmaz. Doğada yaklaşık 230 çeşit bor minerali olduğu bilinmektedir.
Çeşitli metal veya ametal elementlerle yaptığı bileşiklerin gösterdiği farklı özellikler, endüstride birçok bor bileşiğinin kullanılmasına olanak sağlamaktadır. Bor, bileşiklerinde metal dışı bileşikler gibi davranır, ancak, farklı olarak saf bor, karbon gibi elektrik iletkenidir. Kristalize bor görünüm ve optik özellikleri açısından elmasa benzer ve neredeyse elmas kadar serttir.
BOR MADENİ
BOR madeni ilk bakışta beyaz bir kayayı andırıyor. Çok sert ve ısıya dayanıklı. Doğada serbest bir element olarak değil, tuz şeklinde bulunuyor. Ülkemizde bulunan ‘bor’un kalitesi de diğerlerine oranla daha yüksek. Toprağın 40 metre altında bulunan borun işlenmesi de, diğer elementlerle az karıştığı için kolay. Bor, periyodik sistemin üçüncü grubunun başında yer alan bir elementtir. Bu gurubun diğer üyeleri metal olmasına karşın Bor ametal sayılmaktadır.
Ancak, diğer elementlere olan yüksek kimyasal ilgisi nedeniyle doğada serbest halde bulunmayan bor’un meydana getirdiği minerallerin, çok eski tarihlerden beri tanındığı ve kullanıldığı bilinmektedir. En yaygın bor bileşikleri; borik asit ve bor’un sodyum, kalsiyum ve magnezyum ile meydana getirdiği bileşiklerdir.
“Biz doğayı korursak doğada bizi korur”.